8 Soruda Paradoks Nedir? Paradoks Çeşitleri Nelerdir?

Paradoks, genel anlayışa aykırı, tuhaf, inanılmaz, beklenmedik, harikulade ve hayret edilecek fikir veya düşüncelere denir.

Herkes tarafından kabul edilmiş olan bilgi ve düşüncelere, tahmin edilen bulgulara ve keşiflere aykırı ve zıt olan görüş veya sözdür denilebilir.

Paradokslardaki bu aykırılık ve çelişiklik durumu o bilginin yanlış olduğunu her zaman göstermez. Sadece kabul edilmiş o fikrin alışılmışın dışında kabul edilmesi ve biçimsel mantığa uymaması durumudur.

Paradoks Ne Demek?

İnsan zihni, doğruluğu kabul edilmiş bilgilerin veya ifadelerin kendi içindeki çelişkili durumlarını mantık sınırları içinde ters olduğunu algıladığında şüpheye düşer ve bu durumda paradoks olarak tanımlanan durum yaşanır. Bu kavramın tanımı kısaca bu şekilde açıklansa da aslında daha geniş anlamları da ifade etmektedir.

Bu kavramın Türkçe anlamı; çelişki, çatışkı, karşıtlık ve tezatlık şeklinde ifade edilir ve doğruluğuna kesin olarak inanılan herhangi bir ifadenin insan sezgilerine ters düşmesi durumuna olarak ifade edilir.

Paradoks Ne Demek TDK?

Paradoks sözcüğü Türk Dil Kurumu(TDK) sözlüğünde üç farklı şekilde açıklanmaktadır.

Bunlardan birincisi; çelişki, karşıtlık ve tezatlık,

İkincisi; gerçek dışı bir kalabalık ve başından beri bize karşı gelen toplumsal bir kalabalık,

üçüncü tanımı ise; felsefi düşünceler arasında tartışmaya açık ve kesin bir yargı içermeyen karşıt düşünce ve sözlerdir.

Paradoks Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır?

Bu kavramın ortaya çıkışı Batı Felsefesine dayansa da kavramın ilk kez kullanılmaya başlanması 17. Yüzyılda Avrupa’da olmuştur. Zaman geçtikçe de başta filozoflar olmak üzere bilim adamları ve rahipler bu kavramın yaygın olarak kullanılmasında önemli bir role sahiptir diyebiliriz.

Paradoks Nasıl Oluşur?

Her ne kadar bazı paradokslar, asılsız ve mantıksız olarak kabul edilse de matematik ve mantık ilmiyle ilgilenen bilim adamları ve filozoflar yaptıkları çalışmalarla bir takım ispatlamalarda bulunmuşlardır. Özellikle felsefi alanda çok fazla yer tutan paradokslar günlük hayatımızda da sıklıkla karşımıza çıkar.

Paradoksun oluşumunun şu şekilde olduğunu söyleyebiliriz. İnsanoğlu doğumunda itibaren birçok bilgiyi öğrenir ve bu bilgilere inanır. Bu bilgiler insan düşüncesinin temel dağarcığını oluşturur ve zamanla bu bilgilerin aralarındaki çelişikliği ve mantıksızlığı fark etiğinde kendisini bir paradoksun içinde bulur. Bunun dışında ön görülen bir deneyimin tam tersi sonuçlanması gibi durulmalarla da karşılaşılması halinde yine paradoks içine düşüldüğü söylenebilir.

Paradoks Felsefi Tanımı ve Felsefe’deki Yeri

Paradoksun ilk başlangıcı, Batı Felsefesi olarak bilinen Eski Yunan Felsefi akımlarına dayanır. Bu dönemde yaşayan birçok düşünür paradokslarla ilgilenmişler ve hatta kendi isimleriyle anılan paradokslar geliştirmişlerdir.

Bu kavram, Yunanca; “para” yani “ileri” ve “doxa” yani “düşünce veya inanış” kelimelerinin birleşmesinden türemiştir. Sözlük anlamı olarak da görünüşte yanıltıcı olan şey, insan veya durumdur.

Tarihte bilinen ilk paradoks örneği “Giritli Paradoksu” adı altında Eski Yunan Filozofu Epimenides’e aittir. Aslında Epimenides’in paradoks olarak iddia etiği bu önermenin daha sonra paradoks olmadığı kanıtlanmış ancak günümüz filozofları tarafından geliştirilen “yalan paradoksları” adı altındaki paradoksların bulunmasına büyük katkı sağlamıştır.

Epimenides, “Tüm Giritliler yalancıdır” demiş ve buradaki mantık hatasını atlamıştır. Çünkü kendisi de bir Giritli olduğuna göre kendisinin de bir yalancı olduğunu kabul etmekle birlikte öne sürdüğü paradoksu da bir nevi yalanlamış olmaktadır.

Paradoks Tarihi

Paradokslar, yüzyıllar boyunca insanları şaşırtmış ve bir o kadar da eğlendirmiştir. Edebiyat’tan bilime, Mantık ilminden matematiğe ve günlük hayatımıza kadar birçok alanda paradokslarla karşılaşırız. Ne tür paradoks olurlarsa olsunlar ortaya çıkan sorular ve karşıtlıklar hem çok ilginç hem de çok büyüleyicidir. Özellikle matematik alanında ortaya atılan paradokslar yeni buluşların önünü açmıştır.

Paradoksların milattan önceki tarihlerde ortaya çıktığı biliniyor. Ancak matematik alanında paradoksların 20. Yüzyılın sonlarında tartışılmaya ve kullanılmaya başlamıştır denilebilir. Üzerinde pek çok kez tartışmalar yürütülen bu paradokslar çok uzun yıllardır varlıklarını sürdürmüş olsalar da daha çok felsefe dünyasının sadece bir kısmı tarafından tartışılmış ve az önce belirttiğimiz gibi matematik dünyası da 20. Yüzyıl sonlarında paradokslarla ilgilenmiştir.

Paradoks Örnekleri

Günlük hayatta karşılaştığımız kısa bazı paradoks örnekleri verecek olursak;

- Okuma yazma öğrenmek isteyenler aşağıda yazılı adrese müracaat edebilir.

- Bu cümleyi okumayın (Eğer okuduysanız paradoksa uğradınız demektir.)

- Tek kelime Türkçe bilmiyorum.

- Ben her zaman yalan söylerim.

- Elinizde bir kart olduğunu düşünün ve kartın bir yüzünde şu yazıyor olsun: “Bu kartın diğer yüzünde yazan cümle yanlıştır.” Kartın diğer tarafını çevirdiğinizde orada ise şu yazıyor olsun: “Bu kartın diğer tarafında yazan cümle doğrudur.”

- Nasıl? Kafanız karıştı değil mi? İşte şimdi sizde paradoksa uğradınız diyebiliriz.

Paradoks Çeşitleri

Paradokslar özelliklerine göre farklı olarak sınıflandırılır. Geçmişten günümüze kadar gelen paradoks çeşitleri ise şunlardır:

Sonsuzluk Paradoksları

Russel Paradoksları (Küme teorilerini kapsar)

Epimenides Paradoksları (Yalancı paradokslar)

Zeno Paradoksları

Socrates paradoksu

Euqlides Paradoksu

Şimdi bu paradoks çeşitlerini kısaca açıklamaya çalışalım:

1-Sonsuzluk paradoksları:

Hilbert’in Otel Paradoksu: Sonsuzluk paradoksları içinde en ünlü olan Hilbert’in paradoksudur. Bu paradokstan kısaca bahsedecek olursak; sonlu odası olan ve tüm odaları dolu olan bir oteli düşünün. Otele yeni gelen müşteri oda istediğinde görevli ona boş odanın olmayacağını söyleyecektir.

Şimdi de sonsuz odası olan bir otel hayal edin ve yine tüm odalar dolu olsun. Bu otelde oda isteyen bir müşteriye yine boş oda yok mu denecektir? İşte tüm bu karışıklığa çeşitli alternatif çözüm yöntemleri bulunmuş ve günümüze kadar gelen paradoks örnekleri olmuştur.

2-Russell Paradoksları:

Ünlü İngiliz düşünür Russel, küme paradokslarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Russel’in bu paradoksları küme teorisi ve mantık temeline dayan paradokslar içinde en meşhur olanıdır. Küme teorisine dayanan paradoksların ilk yaratıcısı olduğu için daha sonra buna benzer tüm paradokslara Russell paradoksu denilmiştir.

3-Zeno Paradoksları:

Zeno, bilinen en büyük mantıkçı filozoflardan biridir. Matematikle uğraşmış ve bu bilimin gelişimine katkı sunmuş olmasına rağmen matematikçi olarak anılmamaktadır. 40’a yakın paradoksu olduğu bilinen Zeno’nun günümüze kalan sadece bir paradoksunun belli bir bölümüdür. En büyük eseri ise “Epicheiremata” dır.

Zeno’nun paradoksları şunlardır:
  • Tavşan-Kaplumbağa paradoksu: Zono’nun bu paradoksunda hareket eden bir tavşanın hiçbir zaman hareket halindeki bir kaplumbağayı geçemeyeceği yönündedir. Çünkü tavşanın kaplumbağayı geçebilmesi için belirlenmiş bir mesafede tavşanın bulunması gerekmektedir.
  • Ok paradoksu: Burada zaman “an” lara konu olmuştur ve “an”zamanın en küçük ve bölünemez bir bölümdür. Bir ok düşünüldüğünde ok ister hareket etsin ister dursun aslında ok hiçbir zaman hareket edemez olarak savunur.
  • Dichotomy paradoksu: Zeno bu paradoksunda “hareket yoktur “ hakkında fikir üretir ve gidilecek olan yolun her zaman kalan bir yarısının olduğunu savunur. Şöyle ki; gidilecek mesafenin önce yarısı sonra da kalan yarısı tamamlanır. Ancak her zaman gidilmemiş bir yrı yol vardır ve dolayısıyla hareket hiç başlamamıştır.

4- Epiminedes Paradoksları:

Yunan filozof Epimenides, paradoks olarak ortaya attığı ancak daha sonra paradoks olmadığı iddia edilen “Bütün Giritliler yalancıdır” cümlesi, daha sonra birçok yeni paradoksun ortaya çıkmasına neden olduğu için bu tür paradokslar Epimenides paradoksları olarak anılmaktadır.

5- Socrates paradoksu

Socrates’in ünlü sözü paradoks olarak kabul edilir. “Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir.”

6-Euqlides Paradoksu:

“Yaptığım açıklama yanlıştır.” Sözü ile Euqlides’te paradoksla ilgilenen düşünürler arasında yerini alır.