Radikal, Radikalizm ve Radikal Dinci Nedir, Ne Demektir?

Fransızca kökenli bir sıfat olan radikal, etimolojik olarak kök anlamına gelen radix sözcüğüne “-alis” ekinin getirilmesiyle oluşmuştur. Kelime anlamı olarak köklü, kökene bağlı ve temele dayalı manaları taşır. TDK tanımı ile radikal, “kökten” demektir.

  • Kelimesi terminolojide siyasi, dini ya da toplumsal bir aşırılığı betimler. Bu aşırılık kökenleri tamamen reddetmek üzerine kurulu olabildiği gibi kökenlere bağnazlık derecesinde bağlılık şeklinde de tezahür edebilir. Kelimenin taşıdığı anlam, bir araya geldiği kavramlara göre şekillenir.
  • Tek başına radikal, eskiyi tamamen reddetmek üzerine kurulu “radikalizm” ideolojisinin takipçilerine verilen isimdir. Bu kişiler siyasal ve toplumsal alanda yenilikler yapmak yerine mevcut düzenin ortadan kalkması gerektiğini düşünürler.
  • Radikallik başka bir ideolojiye uyarlandığında ise bir görüşün olumlu ve olumsuz bütün yönleri ile savunulmasını, o görüşe duyulan bağlılığın aşırı boyutlara ulaşmasını ifade eder.
  • Örneğin sıklıkla muhafazakarlık ile karıştırılan radikal dincilik, mevcut dini anlayışı muhafaza etmenin ötesine geçer ve alternatif din anlayışlarına karşı toleranssız bir tutum sergiler.

Günlük kullanımda ise bu kelime, yaygın olarak köklü karar ve değişimleri niteleyen bir sıfat görevi görür.

Radikalizm Ne Demektir?

Radikalizm anlamı toplumsal yapının bir kısmının ya da tamamının kökten değişmesi gerektiğini savunmak olan politik bir yaklaşımdır. Temelde, sistemdeki aksaklıkları kademeli olarak iyileştirilmek yerine mevcut düzenin tamamen yıkılması gerektiğini savunur. Radikalistlere göre bu ancak devrimler ile mümkün olabilir.

  • Radikalizm kavramı 18. Yüzyıl’ın ikinci yarısında İngiliz filozoflar Jeremy Bentham ve James Mill tarafından ortaya atıldı. 18. Yüzyıl Avrupası’nda aristokratlar, din adamları ve toprak sahiplerine tanınan ayrıcalıklar toplumda büyük bir eşitsizlik yaratıyordu.
  • Ülkeyi yönetecek meclis üyelerinin kim olacağına karar verme hakkı ancak üst sınıf mensuplarına aitti.
  • Alt ve orta sınıfın yönetimde hiçbir söz hakkına sahip olmaması yenilik taleplerini doğurdu. Yapılan küçük reformların yeterli gelmemesi üzerine başlayan toplumsal harekette halkın siyasi hakları için mücadele eden kişiler “radikal” olarak adlandırıldılar.
  • Bu düşünceye sahip kitleler üst sınıfın ortadan kalkması gerektiğine inanıyorlardı. Zamanla Avrupa’ya yayılan bu düşünce, Fransız Devrimi ile had safhaya ulaştı.

Radikalizm sol bir hareket olarak başlamasına karşın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan Faşizm, Nazizm gibi aşırı sağ ideolojiler de radikal olarak adlandırıldı. Zamanla anlam skalası genişleyen radikalizm, günümüzde sağ ya da sol görüş fark etmeksizin köklü değişim istemi içeren toplumsal hareketlerin tamamını kapsayacak şekilde kullanılmaktadır.

Radikal Feminizm Ne Demektir?

Feminizm, kadın haklarını genişletmek adına mücadele veren bir toplumsal harekettir.

Kadın-erkek eşitsizliğini anlamlandırmak ve çözmek için ortaya atılan farklı görüşler, pek çok feminizm türünün oluşmasına sebep olmuştur. Bunlardan biri olan radikal feminizm 1960’lı yılların sonlarında Simone de Beauvoir tarafından yazılmış İkinci Cins kitabı ile ortaya çıkmıştır. En bilinen temsilcileri Kate Millet ve Shulamith Firestone’dir.

Radikal feminizmde cinsiyet eşitsizliğinin kadın ile erkek arasındaki biyolojik farklılıklardan kaynaklandığı görüşü hakimdir.  İki cinsiyeti eşit konuma getirmeyi değil, toplumsal hayatta kadına atanan rolleri yeniden belirleyerek anaerkil bir toplum düzeni kurulması gerektiğini savunurlar. Onlara göre ataerkil toplum düzeni, aileden başlayarak her toplumsal grupta cinsiyet rollerini belirleyen temel etmendir. Kadının kurtuluşu ataerkinin yıkılışındadır ve bu da ancak aile kavramını ortadan kaldırarak mümkün olacaktır.

Bu düşüncenin içerdiği biyolojik temeller Shulamith Firestone tarafından daha farklı bir şekilde yorumlanmıştır. Firestone, “Cinselliğin Diyalektiği” isimli kitabında kadının ezilen konumda olmasını doğurganlık özelliğine dayandırır. Buna göre laboratuvar ortamında tüp bebek yaratmak mümkün olduğu zaman doğan bebekler devlet kurumları tarafından yetiştirilebilir. Böylece annelik görevinden soyutlanan kadın ve erkek arasındaki biyolojik farklılıklar minimize hale gelecek, toplumsal yapıdaki eşitsizlik kırılacaktır.

Radikal Kelimesinin İngilizcesi Nedir?

Bu kelimesinin İngilizcesi “radical”dir.

Radikal Dinci Nedir?

Daha çok köktendincilik olarak bilinen radikal dincilik, kelime manası olarak dini kurallara aşırı bağlılığı ifade eder. Ayrıca kökten dinciler yaşam tarzlarını mensup oldukları dinin kutsal kitabına göre belirler, siyasal ve toplumsal yapının da din üzerine kurulu olması gerektiğini savunurlar. Onların gözünde dinin kaideleri yoruma tamamen kapalıdır ve bütün kaidelere uyulması zorunludur. Köktendinciliğe göre sekülerizm ve modernizm çağdaş dünya insanını yozlaştırmıştır, düzelme ancak hayatın her alanında dini değerleri esas alarak gerçekleşebilir.

Ancak bu kavram kelime manasının ötesinde daha derin düşünceler ihtiva eder. Bir insanın mensubu olduğu dine tabi olmanın ötesinde inancının dışında herşeye karşı aşırı tahammülsüzlük manasını taşır. Kendi inanç sistemi dışında her inanç ve düşünce sistemini yok edilmesi gereken bir düşünce olarak görmektedir. 

Dolayısı ile köktendincilik, muhafazakarlık kavramı ile karıştırılmamalıdır.

Muhafazakarlar var olan sistemde mevcut değerleri korumayı amaçlarken köktendincilerin hedefi mevcut sistemi yıkarak kendi ideal düzenlerini yaratmaktır.

Muhafazakarlar toplumda çeşitliliğe karşı çıkmaz iken köktendinciler karşıt görüşlere karşı toleranssız ve sert bir tutum sergilerler. Bununla birlikte kendi dini inançlarını baskı ve zorlama ile dayatmakta beis görmeyebilirler. Köktendincilik şiddeti doğrudan meşru kılmasa da görüşlerini yaymak için şiddet içerikli eylemlerde bulunan köktendinci gruplar da bulunmaktadır. Bu açılardan köktendinciliğin, muhafazakarlığın aksine zararlı ve yıkıcı bir hareket olduğu görüşü hakimdir.

Radikal İslamcı Ne Demek?

İlk olarak Hristiyanlık dininin Protestanlık mezhebinde ortaya çıkan köktendincilik kavramı, zamanla bütün dini inanışlar için kullanılmaya başlamıştır. İslam dini için kullanılan radikal islamcı kavramını anlamak için radikal dinci kavramının çıkış temellerini iyi okumak gerekir. 

İslami köktendincilik kaynağını Batı’dan alarak dünyaya yayılan modernizm akımına bir tepki olarak doğmuştur.

Batı’nın uzun bir dönem boyunca Müslüman ülkeleri sömürge olarak kullanması günümüzde bu ülkelerin pek çok alanda geri kalmasına sebep olmuştur.

Radikal İslamcılar tabiri batı devletlerinin ve düşünce sistemlerinin İslam dünyasında uydurduğu bir kavramdır aynı zamanda.

Kendi inanç sistemlerine uymayan her müslümanı bu kavram ile kolayca ithaf etmekte ve karalamaktadır. Söz konusu bu imajı ellerinde olan geniş haber kaynakları ve propaganda araçları ile de rahatlıkla yapmaktadırlar. 

Batı kaynaklı bir hareket olan modernizmi Müslüman ülkelerin özünü kaybetmesine yol açan bir tehdit olarak görürler. Radikal İslamcılara göre modernizmin yarattığı tehlikeyi alaşağı etmenin tek yolu dini değerlere bağnaz bir şekidle bağlılıktır. Dikkat ediniz bağnaz bağlılık diye diye ifade ettim. Çünkü bir müslümanın dinine bağlı olması ve ibadetlerini bilfiil yerine getirmesi asla ve asla radikalcilik değildir. Bu bağlamda aşağıdaki özelliklerle kökten dincilerin tanımını yapmak doğru olacaktır. 

  • İslam dinini Kuranın ve Hadislerin ışığında değilde tabi odluğu bir şeyhin yada grubun dayatması ile sorgulamadan inanmak,
  • Başka inanç sistemlerine aşırı tahammülsüzlük,
  • Hoşgüreden her türlü uzak olmak,
  • İslam dininin barış dini olduğunu unutup, harici her düşünce ve akımın yok edilerek dinin yayılacağına inanmak,
  • Tevhit inancının dışında şirke sapan inanç şekilleri: İslam dininde Allahı teklemek en hassas konu. Ancak bazı tarikatların düşünce ve fikirlerine sirayet eden bazı düşünceler tevhid inancını sarsabilir. 
  • Okuyarak değil, dinleyerek sadece duyduklarına inanıp, neye inandığını bilmemek. 

Şeriat ile yönetilen Suudi Arabistan ve İran’ın yanısıra, köktendincilik 20. Yüzyıl’ın sonlarına doğru pek çok İslam ülkesinde yükselişe geçmiştir. Ancak günümüzde İslami köktendincilik gerek Müslüman gerek Gayrimüslim toplumlar tarafından oldukça olumsuz bir imaja sahiptir, bunun temel sebebi ise:

El-Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin “köktendincilik” adı altında gerçekleştirdiği terör eylemleridir.

Çarşaflı Sarıklı Yada Dini Yaşamına Aşırı Derecede Bağlı Bir Müslüman Kökten Dincimidir?

Bir inanç sistemi düşünün ki, bu inacın bazı emir ve telkinleri olsun. Sonra da bu inanç sisteminin gereğini yapanlara köktendinci denilsin. 

Bu yeryüzünde duyduğum en samimiyetsiz sözcüktür. 

Dolayısı ile dinin emirleri içinde olan kapanmak ve sünnet içinde bazı yaşam tarzına bürünmek nasıl radikal dincilik olur. Tam tersine bir inancın yaşam biçimine tahammülsüzlük ve bu kişileri aşırı dinci diye ifade etmek asıl radikal dinciliğin ta kendisidir. Bu aşırılığın dini ise aşırı dinsizlik dinidir. Zira dinsiz olmak normal bir inanca sahip bir inançsa, başka inançlara tahammül edemeyen dinsizlik ise radikal dinsizliktir.  

Radikal İnsan, Demokrasi ve Karar Nedir?

Radikal demokratik anlayışın doğuşu, Ernesto Laclau ve Chantall Mouffe tarafından 1985 yılında yazılan “Hegemonya ve Sosyalist Strateji: Radikal Demokratik Politikalara Doğru” kitabı ile gerçekleşmiştir. Bu kavramın ifade ettiği demokrasi mevcut liberal demokrasinin toplum yerine devletin iyiliğini esas aldığını savunur. Liberal demokraside farklılıklara yer verilmesi yeterli değildir, her görüş eşit yetki alanına sahip olmalıdır. Aksi takdirde baskın görüşlerin toplumda baskı yaratması önlenemez. Herkesin sesini duyurduğu çoğulcu bir sistemi öngörür.

Radikal insan : siyasi, dini ya da toplumsal herhangi bir meseleyi aşırılık derecesinde savunan kişidir. Radikal insanlar karşıt görüşlere saygı duymaz ve kendi görüşüne getirilen eleştirileri kabul etmez.

Radikal Karar : Günlük hayatta “radikal” kelimesi genellikle bir kararı nitelemek için kullanılır. Kişinin ya da bir kurumun önceki imajına tamamen ters bir şey yapmaya karar vermesi radikal olarak adlandırılır. Radikal kararlar köklü bir değişime işaret eder. İşten ayrılıp dünya turuna çıkmaya karar vermek, bir şirketin politikalarını baştan aşağıya değiştirmeye gitmesi radikal kararlara örnek olarak verilebilir.