Deizm Nedir? Deizm ve Deistler Üzerine En Kapsamlı Araştırma Yazısı
Bu haftaki araştırma dosyamızda deizm inancını, deizmin tam olarak ne ne olduğunu ve neler olmadığını, ayrıca deistleri inceleyeceğiz. Malumunuz olduğu üzere son günlerde bu kavram oldukça gündemde. Özellikle ilahiyatçı camia ile İmam Hatip Lisesi mezunlarına da addedilmeye başlanan bu sıfat tam olarak neyi ifade etmektedir? İslam dininde bu inanç biçiminin yeri nedir? Ehli Sünnet Alimleri deizm ve desitler hakkında neler düşünmektedir?
Deizm Nedir? Deizm Ne Zaman Ve Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
Deizm'i kavramsal olarak aşağıda tanımlayacağız. Ancak biz bu kavramın zihinlerinizde daha kolay anlaşılabilmesi için bu inanç biçiminin özelliklerini sıralamak isteriz. Bu kapsamda deizm:
-Deizm felsefi bir ekoldür.
-Bu felsefi inanca sahip insanlar Yaratan'ın varlığını kabul eder.
-Hatta Alemin yoktan var edilmesinde alemin ilk kaynağının bir yaratan olduğu düşüncesini de kabul eder.
-Ancak bu inanç biçimi akla dayalı bir akımdır.
-Dolayısı ile peygamberliği ve ahireti şüphe ile karşılamaktadır yada inkar etmektedir.
-Bütün dinlerin varlığını inkar eder. Dinsel bilgiye sadece us yani akıl ile ulaşılacağını savunur. Dolayısı ile vahyin varlığını da ret eden bir akımdır.
Deism kavramını kavramsal olarak tanımlamak gerekirse; İlk Çağ’dan itibaren insanlar, yıldızları, gökyüzünü ve doğadaki tüm varlıkları incelemiş, bu düzenin eksiksiz bir şekilde işleyişinin ancak bir yaratıcı tarafından yapılabileceğini ve bu ahenkli dengenin kendi kendine oluşamayacağını benimsemişlerdir. Evrendeki düzenin varlığına dair hem fiziki hem de teolojik deliller getirerek, düzen kurucu olarak “Tanrı”’yı kabul etmişlerdir.
Dünya tarihini incelediğimizde, günümüze kadar birçok inanışın ve dinin geldiğini ve bu inanışların insanları ve toplumları nasıl etkisi altına aldığını görürüz. Özellikle tek tanrılı dinler arasında öyle bir inanış var ki, tarih sahnesinde adını duyurduğu andan itibaren hala çeşitli tartışmalara konu olmakta. 17.yüz yıl sonlarında İngiltere’de kullanılmaya başlayan bu inanç sistemi “Deizmdir”. Latince kökenli olan Deizm, Tanrı anlamında “Deus” sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelerin Tanrı inancını belirtmek amacıyla kullanılmaya başlamıştır. Bu felsefi görüşe inan kişiler ise “Deist” olarak adlandırılmaktadır.
Deizm İnancında “YARADANCILIK”- “DOĞA DİNİ”
Deizm, yaratıcı olarak Tanrı’nın varlığına inanır ancak Tanrı’nın evreni yaratıktan sonra kendi haline bıraktığını ve daha sonra hiçbir şekilde müdahale etmediğini savunur.
“Yaradancılık” olarak da bilinen Deizm, Tanrı’nın varlığını kabul etmekle birlikte kutsal kavramlar olan, peygamber, vahiy, melekler, sevap, günah, cennet, cehennem, kader vb. dinsel esasları inkâr eden bir inanış ve bir felsefi akımdır diyebiliriz. Bu felsefi akımı benimseyen filozof ve düşünürlere göre dinlere, vahye ve peygamberlere gerek yoktur, bunun yerine, insandaki inanç duygusunun muhtevasının yerine geçebileceği düşüncesiyle “doğa dini” kavramını kullanmayı tercih etmişlerdir.
Deizm, iki temel varsayıma dayanır.
Bunlardan birincisi, Tanrı’nın varlığı akılla bilinebilir, ikinci görüş ise evren yaratıldıktan sonra kendi yasalarına göre işleyebilir.
Yani Tanrı everene karışmaz ve evrene aşkındır. Deizm, aklı her zaman ön planda tutarak dine de bu şekilde bir yaklaşım sergiler ve Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için mucizelere ihtiyaç olmadığını söyler.
Deizm İnancı İlk Ne Zaman Ortaya Çıkmıştır? Ünlü Deistler Kimlerdir?
Deizm ilk olarak, 17.yüzyılda İrlandalı John Toland tarafından ortaya atılmış bir düşünce sistemidir. Ailesi Katolik olan Toland, “Pentheistikon” adlı kitabında aklın ön planda olduğu maddeci bir dinin savunuculuğunu yapmış ve bu düşüncesi birçok kişi tarafından kabul görerek “Deizm” akımı başlamıştır. İlk deizm kelimesini, 1564 yılında Viret, 1621 yılında Burtın tarafından kullanıldığı genel kabul gören bir bilgidir.
Deizmin kabul edilmesinin ardından ünlü düşünürlerden olan Volter ve J.J. Rousseau bu görüşü en fazla savunan filozoflar arsında yer almıştır. Ayrıca İngiliz filozof Edward Herbet’te deizm kurucuları arasında sayılmaktadır. Herbet’in o yıllarda yazmış olduğu “Hakikat Üzerine” (De Veritate) adlı kitabının içeriği deizm savunucuları için iyi bir kaynak niteliğindedir.
J.J.Roousse da deizmin savunucuları arasındadır, ancak onun asıl büyük savaşı daha çok din adamları üzerine olmuştur. Rousseau, katı kuralları olan din adamlarının ve kilisenin gereksiz aracılar olduğunu ileri sürmüştür. Bu şekilde bakıldığında deizm, katı ve baskıcı Katolik dünyasına bir tepki olarak kurulmuştur diyebiliriz.
17. Yüzyılda ortaya çıkan Aydınlanma Çağı’nın etkisi de Deizmin ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır. Bu dönemde aydınlanmacı düşünürler, geleneksel dini öğretiler ve kiliseye yönelttikleri eleştiriler doğrultusunda akla dayalı bir inanışın yani tabii din (doğa dini) görüşünü ileri sürmüşlerdir. Bununla birlikte düşünce ve duyguda köklü bir değişikliğe neden olan Rönesans ile birlikte dini kavramların ve nasların akla dayandırılarak açıklanması görüşü hâkim olarak yeni inanç sistemlerinin oluşumunu hızlandırmıştır.
Deistlerin Dayanak Noktaları Nelerdir?
Deizm görüşünü benimseyen kişiler, Tanrı’nın evren ile olan ilişkisinin ve evrenin üzerindeki etkinliğini şu şekilde açıklamaktadırlar:
Tanrı tarafından mükemmel bir şekilde yaratılan evrenin, yine Tanrı tarafından belirlenmiş doğa yasaları doğrultusunda, daha sonra hiçbir müdahaleye gerek olmadan, evrenin kendi döngüsü etrafında sorunsuz bir şekilde işleyebileceğidir.
Deisteler göre, evrene olası bir müdahalenin Tanrı’nın evreni yeterince mükemmel yaratmadığı ve Tanrı’nın yüce bir yaratıcı olma sıfatının zedeleneceğini iddia ederler.
Deizm ‘in merkezinde iki kuraldan bahsedilebilir.
Bunlardan birincisi; ilan edilmiş bir dinin reddidir. Bu Deizm ’in negatif yönü olan eleştirici bakış açısı olarak kabul edilir.
İkincisi ise; mantığımızın bize dini doğruları öğretebileceği görüşüdür.
Bu görüşte Deizm ‘in pozitif bakış açısının bir yönü olarak kabul edilir.
Eleştirici Deizm Öğeleri:
Tanrı tarafından ilan edilmiş dinlerin, kutsal kitapların, mucizelerin, vahyin, kutsal kitaplarda Tanrı sözü olarak geçen ve yaratılış hikayelerinin ve dini bilinmez tüm öğelerinin reddi şeklinde sayabiliriz.
Yapıcı Deizm Öğeleri:
Tanrı vardır ve evreni yaratmıştır. Tanrı insanlardan aklını kullanarak mantıksal davranmasını ister. İnsanların ruhları vardır ve ölümden sonrada ruhlar var olmaya devam eder. Tanrı, insanların iyi davranışlarını ödüllendirdiği gibi kötü davranışlarını da cezalandırır.
Ancak bu konu içindeki görüşler deistlere göre farklılık gösterir. Çünkü kişisel açıdan bakıldığında deistlerin düşünceleri oldukça geniş ve değişiktir.
Deizm ve Evrim Teorisi Arasındaki İlişki
Tüm dinleri ve dini ritüelleri reddeden ancak evreni ve içindeki tüm varlıkları Tanrı’nın yarattığına inan Deizm, evrim teorisine karşı değildir. Deizme göre, Tanrı’nın oluşturduğu ve daha sonra kendi işleyişine bıraktığı tüm varlıklar, kendi kuralları içinde daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu olabileceğini iddia ederler.
Onlara göre tek bir yaratıcı olan Tanrı’ya inanmak, insanın hayat döngüsü içinde hiçbir aşama geçirmeksizin yaratıldığına inanmayı gerektirmez. Her ne kadar günümüzde yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde evrim teorisinin savları çürütülmüş olsa da birçok deist evrim teorisini savunmakta ve bunun nedenleri hakkında fikirler ileri sürmektedir.
Günümüzdeki Deizm Görüşleri Nelerdir?
Diğer inanç sistemlerinde olduğu gibi Deizm de zaman geçtikçe kendi içinde farklılıklara uğramış ve çeşitli Deizm akımları ortaya çıkmıştır. Günümüzde etkili olan 3 Deizm akımı bulunmaktadır. Bunlar; Pandeizm, Panadeizm ve Spiritüel Deizm’dir.
- 1.Pandeizm: Pandeizm görüşü, evreninin tümünü Tanrı olarak kabul eder ve evrendeki her şeyin Tanrı’nın bir parçası olduğunu ileri sürer. Pandeizme göre Tanrı’yı evrenden bağımsız ve ayrı bir varlık olarak düşünmek mümkün değildir. Tanrı, evrendeki tüm nesnelerde, insanda ve doğada vardır. Onlar için “Her şey Tanrı’dır ve Tanrı Her şeydir.” Görüşü hakimdir.
- 2.Panendeizm: Panendaizm de aslında aynı Pandeizm gibi Tanrı’nın evrenin tamamında olduğu görüşü hakimdir. Ancak, Tanrı’nın evreni ve tüm varlıkları kendi özünden yarattığı, evrenin bilincinde değişmez ve mutlak bir varlık olarak hâkim olduğu inancı baskındır. Bu nedenle Panendeizm’e göre ruhun tek bir amacı olabilir, o da özünden oluştuğu Tanrı’ya geri dönmektir. Bunun tek yolunun da evrensel bir kanun olan evrimden geçtiğini iddia ederler.
- 3.Spiritüel Deizm: Spritüal Deizm görüşünde, doğa ile birleşme, tefekkür, meditasyon ve sezgi gibi durumları barındırır. Bu görüşü savunanlara göre de Tanrı’nın evrene asla müdahale etmediğini, doğa üstü olayları ve dinsel inançları kökünden reddeden düşünceler hakimdir.
Spritüal Deisteler, doğada hissedilen tarifsiz bir Tanrı inancını benimseyerek, reenkarnasyon, karma ve sonsuz ödül gibi inançlara sahip kişilerdir. Bu deistler daha çok, “Spritüal ama dini yok” veya “Spritüal ama dinsel değil” şeklinde tanımlanmaktadır.
Tüm bu bilgilerin ışığında diyebiliriz ki; günümüzdeki deistler, klasik Deizm inanışını modern felsefeyle birleştirerek kullanmak istemişler ve böylece birçok farklı deist görüşün ortaya çıkmasına neden olmuşlardır.
Eski Deizm inanışında Tanrı ile karşılıklı diyalog mümkünken, günümüzde Tanrı’nın insanüstü bir varlık olduğu ve insan mantığı sınırları içinde olmadığına kanaat getirmişlerdir.
Bu kadar farklı görüşün ve deist akımların ortaya çıkmasının ardından Deizme olan ilgi azalmış ve Panteizm başta olmak üzere Agnostisizm ve Evrensellik gibi felsefi akımlara olan ilgi artış göstermiştir.